Marmaris Gazetesi HABER Emsal Karar Otelcilerin ve Ekonominin Umudu Oldu!

Emsal Karar Otelcilerin ve Ekonominin Umudu Oldu!

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kapattığı 4 bin otelden biri ile ilgili Kayseri 1.İdare Mahkemesi'nden emsal oluşturan karar çıktı.
Emsal Karar Otelcilerin ve Ekonominin Umudu Oldu!

Anayasa Mahkemesi “Teşebbüs özgürlüğünü sınırlayamazsınız” dedi

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, turizm işletme belgesi olmaması sebebiyle mühürlediği 4 bin otelde binlerce yerli ve yabancı turist, odalarından çıkarılmıştı. Mağdur otellerden birinin avukatı Abide Gülel Saral, Kayseri 1. İdare Mahkemesi’ne başvurarak yürütmeyi durdurma kararı aldırmıştı. Mahkeme yaptığı incelemenin ardından, Bakanlığın sınırsız bir yetkiyle teşebbüs hürriyetini engelleyemeyeceğine ve turizm işletmelerinin çalışma ruhsatlarını iptal ettiremeyeceğine hükmetti.

TURİZM İŞLETME BELGESİ YOK DİYE OTEL KAPATILAMAYACAK

Avukat Abide Gülel Saral, yaptığı açıklamada, 

“Otellerin turizm işletme belgesi alma zorunluluğu devam ediyor. Ama mahkeme, henüz turizm işletme belgesi alamayan turizm işletmelerinin çalışma ruhsatlarının da iptal edilerek kapatılmasına dur demiştir. Bundan sonra, turizm işletme belgesi yok diye otel kapatılamayacak. Çalışma ruhsatı iptal edilen işletmeler için yasal süreler aşılmadan idare mahkemesine başvurarak yürütmenin durdurulması kararı alınması gerekiyor. Benim avukatlığını yaptığım bir otel için idare mahkemesine başvurduk. Mahkeme heyeti, süreci titizlikle inceledikten sonra telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacak uygulamayı durdurma kararı verdi. Hemen ardından mühürler söküldü ve otel yeniden müşteri kabul etmeye, turizme hizmet etmeye, ülke ekonomisine döviz kazandırmaya başladı."

şeklinde izlenmesi gereken yol ile ilgili bilgi verdi.

Mahkeme kararda özetle şöyle dedi:

“… belirtilen süreler içinde turizm işletmesi belgesi alamayan konaklama ve plaj işletmelerinin işletmeye açılamayacağını ve faaliyette bulunamayacaklarını ayrıca bunların sahibi oldukları işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının bildirim üzerine yetkili idare tarafından bir ay içinde iptal edilmesini öngörmek suretiyle teşebbüs özgürlüğüne sınırlama getirmektedir.

Anayasa’nın 13. maddesinde “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir.

Kural uyarınca bir konaklama işletmesinin ya da konaklama içermeyen müstakil plaj işletmesinin faaliyette bulunabilmesi için turizm işletmesi belgesi alması gerekmekte ve ayrıca bu belgeyi edinmediği takdirde sahip olduğu işyeri açma ve çalışma ruhsatının da iptal edilmesi gerekmektedir.

Buna göre turizm işletmesi belgesinin, kuralın kapsamında kalan işletmelerin turizm sektöründe faaliyette bulunulabilmesi için temin edilmesi zorunlu tutulan ve bu suretle teşebbüs özgürlüğüne yönelik müdahalenin aracı niteliğinde bir belge olduğu anlaşılmaktadır. 2634 sayılı Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde, basit konaklama tesisleri hariç olmak üzere turizm sektöründe faaliyet gösteren turizm işletmelerine Bakanlıkça verilen belge olarak tanımlanan bu belgenin temin edilme koşullarına dair anılan Kanun’da herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Hâlbuki teşebbüs özgürlüğü kapsamında herhangi bir faaliyette bulunmanın sınırlarının belirlendiği durumlarda bu sınırların neler olduğunun ve hangi şartları taşıyan kişi ya da teşebbüslerin bu alanda faaliyette bulunacağının kanunla düzenlenmesi zorunludur. Anılan Kanun’da turizm işletmesi belgesi alabilmek için hangi nitelik ya da niteliklerin aranacağı düzenlenmemiş, bu konudaki takdir bütünüyle Bakanlığa bırakılmıştır.

Kuralla turizm işletmesi belgesi temin edilmesi konusundaki ölçütlere ilişkin yasal çerçeve belirlenmeksizin yürütme organına sınırları ve kapsamı belirli olmayan bir yetkinin tanınması teşebbüs özgürlüğünün kanunla sınırlanması ilkesiyle çelişmektedir (Bu yönde bkz. AYM, E.2020/30, K.2023/12, 25/1/2023, §§ 168-173).

Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 13. ve 48. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir. ..." gerekçesine yer verilerek, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 5. maddesinin 7. fıkrasının iptaline, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiği görülmektedir.

Anılan Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de  Anayasa Mahkemesi’nce bir kanunun tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde, eldeki davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa'nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşecektir.

Bir başka anlatımla; Anayasa Mahkemesi’nin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunması öncelikle, yasama organına aynı konuda, iptal kararının gerekçesine uygun olarak, yeni bir düzenleme için olanak tanımak ve ortada hukuki bir boşluk yaratmamak amacına yönelik olup, yargı mercilerinin bakmakta oldukları uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmayacağı açıktır.

Bu itibarla, Resmi Gazete'de yayımlanarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılan Anayasa Mahkemesi kararının bakılan davada uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bu durumda; dava konusu işlemin dayanağı olan 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 5. maddesinin 7. fıkrasının Anayasa Mahkemesi’nin 17/10/2024 tarih ve E:2021/100, K:2024/174 sayılı kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle, yasal dayanağı kalmayan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Öte yandan, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu saptanmasına rağmen uygulamasının sürdürülmesinin, tüm eylem ve işlemleri hukuka uygunluk karinesine dayanan hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum yaratacağı, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlemin uygulanmasına devam edilmesi halinde davacı şirketin işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edileceği, bu durumun telafisi güç zararlar doğuracağı dikkate alındığında olayda yürütmenin durdurulması şartlarının gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, tebligatın tamamlanmasına, bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren 7 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere, 12/06/2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Marmaris'te İşlenen Yasemin Yorulmaz Cinayetinin İlk Duruşması!

Marmaris'te İşlenen Yasemin Yorulmaz Cinayetinin İlk Duruşması!